
24 Ekim'de İstanbul Başsavcılığı İmamoğlu, TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ve Özkan hakkında “casusluk” soruşturması başlatıldı.
Başsavcılık 4 Temmuz'da “casusluk” suçlamasıyla tutuklandı Hüseyin Gün'e ait dijital materyallerin incelendiği ve Gün'e ait dijital materyallerde sivillere veya işletmelere temin edilemeyen askeri mühimmat ve silahların fotoğraflarının bulunduğu bildirildi.
Sabah tutuklanan Yanardağ, aynı günün akşamı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından TELE1'e kayyum atandı.
Dün akşam soruşturmalar kapsamında İmamoğlu, Özkan ve Yanardağ'ın sulh ceza hakimindeki sorguları tamamlandı.
Hakim, İmamoğlu, Özkan ve Yanardağ'ı “siyasi casusluk” suçlamasıyla tutukladı.
İBB odaklı “yolsuzluk” soruşturması kapsamında 19 Mart'ta İmamoğlu ile birlikte gözaltına alınan, 23 Mart'ta tutuklanan ve o günden bu yana cezaevinde bulunan Özkan, X “casusluk” soruşturmasıyla ilgili şunları yazdı:
'5,5 SAAT SOĞUK VE SUSUZ BEKLEDİM'
“Dün sabah saat 07.00'de Kandıra Cezaevi'nden alınarak şizofreni hastası suçlamasıyla açılan çılgın bir soruşturmada ifade vermek üzere Çağlayan adliyesine götürüldüm.
Çağlayan'ın yedinci katında soğuk ve susuz bir hücrede 5,5 saat tutulduktan sonra ifade vermek üzere savcılığa götürüldüm. Saatlerce süren ve 60'ın üzerinde sorunun yer aldığı sorgu, saat 22.00 sıralarında sona erdi.
“KISA SÜRELİ BİR TANIKLIKTAN CASUSLUK SUÇLANMASINA MAHKUM OLMAK MAKUL DEĞİLDİR”
Her soruyu detaylı bir şekilde cevapladım. 23 Haziran 2019 seçimlerinden sadece 12 gün önce ziyaretime gelen ve asıl amacı sosyal medya takip sistemi satmak olan 'Türk iş adamı' olarak tanıdığım kişiyle, sunulan projenin vasatlığı ve fiyatının düşük olması nedeniyle çok kısa bir süre sonra iletişimimi kestim.
Bu kısa tanışıklıktan sonra casusluk gibi bir suçlamaya maruz kalmak ve sonunda tutuklanmak mantıksız. 42 yıllık tertemiz ve onurlu meslek ve özel hayatıma yönelik saldırı ve iftiraları kabul etmem mümkün değildir.
“SIRAT GERÇEKLERLE BÜYÜK YALANLARIN BİR ARADA KURULDUĞU KOMPLO İNCELEMESİ”
Bir delinin çelişkili ve sağlıksız açıklamalarıyla “casusluk”la suçlanmam ne yazık ki trajikomiktir. Elbette, çarpıtılmış bilgilerle, sözde delillerle hakkımda yürütülen itibarsızlaştırma faaliyetlerinin ne kadar saçma ve gerçek dışı olduğu yargılama sürecinde ortaya çıkacak.
O zamana kadar kendimi lekelememe hakkıma saygı duymanın önemini vurgulamak isterim. Dosyanın içeriğini öğrenir öğrenmez bu çılgın saçmalığın detaylarını kamuoyuyla paylaşacağım. “Sıradan ve apaçık bazı gerçekleri büyük yalanlarla birleştiren bu komplo soruşturması, eninde sonunda tarihin tozlu sayfalarında bir utanç kaynağı olarak yerini alacaktır.”
Dün sabah saat 07.00'de Kandıra Cezaevi'nden alınıp şizofreni hastası suçlamasıyla açılan çılgın bir soruşturmada ifade vermek üzere Çağlayan adliyesine götürüldüm.
Çağlayan -7, 5,5 saat. Birinci kattaki bekleme hücresinde soğuk ve susuz tutulduktan sonra…
— Necati Özkan (@NecatiOzkan) 27 Ekim 2025
