CHP’den ihraç edildi! Lütfü Savaş’tan kötü sözler: “Hatay’dan hareket başlatacağız”

CHP’den ihraç edilen Hatay Büyükşehir Belediyesi eski Belediye Başkanı Lütfü Savaş, parti yönetimini eleştirdi ve Suriye konusunda somut adım atılamayacağını söyledi. Hatay seçimleriyle ilgili sözleri dikkat çeken Savaş, Hatay’da hareket başlatacağını duyurdu. Savaş, “Bu durumun partiler üstü bir mesele olduğunu gördüğümüz için ‘HATAY HAREKETİ’ olarak başlatacağız. Herkesin katılacağı bir yolda yürüyeceğiz.”

“BÜTÜN CHP’LİLERİ BİRLİKTE MÜCADELEYE DAVET EDİYORUM”

Hatay Büyükşehir Belediyesi eski belediye başkanı Lütfü Savaş, CHP’den ihraç edilmesinin ardından yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi:

“03.11.2024 tarihli sosyal medya hesaplarındaki paylaşımım; “İleri, kurucu partinin yurtseverleri! Ya bugün kendimize ve partimize yakışanı yapacağız, ya da yok olup gideceğiz! Bölge yangına sahne oldu. Savaş kapımızda. Emperyalist güçler bölgemizde sınırları değiştirmeye başladı. Terör örgütleriyle aramıza nifak tohumları eken, etnik çatışma hayalleri kuranlara, bu ülkenin kurucu iradesinin partisine bugün her zamankinden daha çok ihtiyaç var! Ve bugünün CHP’si DEM olmakla meşgul. Terörle bağlantı kuran ve terörden siyasi çıkar sağlayanları kim ve ne olursa olsun parti olarak savunamayız. Ve bugün sınırlarımızda terör devleti kurmak isteyenler de, sınırlarımız içinde ayrı devletler kurmak isteyenler de kendilerini her zaman büyük Türk milletinin karşısında bulacaktır. Bu millet yeni Kurtuluş Savaşı’nı başlatıyor ve bunu zaferle taçlandırıyor. Bu millet, Atatürk milliyetçiliğiyle bir ‘ulus devlet’ olan, farklı etnik gruplardan oluşan, bütünleşmiş, birleşmiş ve vatan sathında milli birliği sağlamış Türkiye Cumhuriyeti milletidir. Temennim bu ülkenin kurucu partisinin her türlü işgalden kurtulması veya kurtulup kendi Kurtuluş Savaşını başlatmasıdır. Bu nedenle Lütfü Savaş gibi ben de bu mücadeleyi başlatıyorum. Ve tüm CHP’lileri, CHP’nin eski ortamına dönmesi için birlikte mücadele etmeye davet ediyorum.

“İstiklal benim karakterimdir” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden giderek, bugün tüm CHP’lileri bölgemizdeki ve içindeki tehditlere karşı birleşmeye çağırıyorum! Tarih, başarıya ulaşmaya çalışan birkaç kişinin, terörle bağlantılı parti ve siyasetçilerin elinde oyuncak haline gelenleri ve kendi yolunda yürüyenleri affetmeyecektir. Bu amaçla kojenerasyonun sözde değişim adı altında kuruluş felsefesinden saparak tarihe karışmasına izin vermeyeceğiz!’

Ben Lütfü Savaş. Yukarıdaki metni 3 Kasım 2024 tarihinde sosyal medya hesaplarımda paylaşmıştım. Ve bu yazıyı partimizin kurucusu ve partinin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanet ettiği “Gençliğe Hitabe”deki sorumluluğum gereği yazdım. Türkiye Cumhuriyeti. Bugün herkese cevabım aynı. Mustafa Kemal Atatürk konuşmasında ne diyor? “Ey Türk gençliği! İlk göreviniz; Türk bağımsızlığını ve Türkiye Cumhuriyetini ilelebet korumak ve savunmak. Varlığınızın ve geleceğinizin tek temeli budur. Bu temel sizin en değerli hazinenizdir. Gelecekte bile sizi bu hazineden mahrum etmek isteyecek iç ve dış kötü adamlar olacaktır. Eğer bir gün bağımsızlığınızı ve cumhuriyetinizi savunmak zorunda kalacaksanız, göreve gelmeden önce içinde bulunacağınız durumun olanaklarını ve koşullarını düşünmemelisiniz. Bu fırsat ve koşullar çok olumlu bir şekilde kendini gösterebilir. Dünyada benzeri görülmemiş bir zaferin arkasında bağımsızlığınıza ve cumhuriyetinize karşı komplo kuran düşmanlar olabilir. Zorla ya da aldatmacayla, aziz vatanınızın bütün kaleleri ele geçirilmiş, bütün tersaneleri işgal edilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve ülkenin her köşesi fiilen işgal edilmiş olabilir. Tüm bu koşullardan daha ciddisi ve daha kötüsü, ülkede iktidarı elinde bulunduranlar dikkatsizleşebilir, yanılgıya düşebilir, hatta ihanete uğrayabilir. Hatta bu yöneticiler kişisel çıkarlarını işgalcilerin siyasi hırslarıyla uyumlu hale getirebilirler. Ulus yoksulluk ve yoksulluk içinde perişan ve tükenmiş olabilir. Ey geleceğin Türkünün oğlu! Bu durum ve koşullarda bile göreviniz; Bağımsızlığı ve Türkiye Cumhuriyetini kurtarmaktır! İhtiyacınız olan güç damarlarınızdaki asil kanda!’

5

“ESAT’LA KONUŞMA ÖNERİSİNİN DIŞINDA SONUÇ BİR POLİTİKA ÖNERİLMEMİŞTİ”

Tanrıya şükür, damarlarımızda yeterince kan var. Eğer bu suçsa partim beni ihraç etmeli. Peki 3 Kasım’dan bu yana neler oldu? Suriye’de 13 yıl önce başlayan iç savaş, 12 günde farklı bir boyut kazandı. Esad rejimi tasfiye edildi. Bugün Suriye’de en az dört parçadan oluşan bir yapı oluşuyor. Ve Fırat’ın doğusundaki PKK-PYD-YPG terör devleti bizi tehdit ediyor. Bu alanda çözüm bulmak ve daha proaktif bir politika üretmek yerine partimiz, Assat’ın ülkeyi terk ettiği dönemde, çözüm olarak Beşar Esat’la görüşmeyi önermek dışında, düne kadar somut bir politika önermedi. Eğer suçum bugünü görüp günler öncesinden uyarı olarak 3 Kasım’daki partimi uyarmaksa evet suçluyum! Beni partiden at. 13 yıl önce Suriye’de Arap Baharı’yla başlayan operasyonun benzerini ülkemde bir kez daha gördüm. Ancak dün olduğu gibi bugün de adayların bugün kayyım atanan belediyelere taşınmasını, hassasiyetle hareket etmek yerine bu durumu fırsat bilen arkadaşların siyaset yapmasını doğru bulmuyorum. Mağduriyet yaşamadan kariyer yapmayı düşünen kurucu partiye yakışır. Eğer bu suçsa evet suçluyum. Bu yüzden beni partiden atabilirsiniz! Bölgede olası bir Kürt devletinin kurulması ve haritaların yeniden çizilmesine ilişkin projeler hayata geçirilmeye başlandı. “Bu emperyalist projelerin arasında benim büyükşehir belediye başkanı olduğum Atatürk’ümüzün bize emaneti olan Hatay da var” dedi.

“HATAY SEÇİMLERİ BENİ KAYBETTİRDİ”

Savaş, şunları söyledi: “Yerel seçimler öncesinde, DEM partisiyle ittifak adına olmasa da, bu ayrılığa, partiye bağlı kişilerin adaylığı ve işbirliğine dikkat edilmesi gerektiğine dair uyarılarımızı defalarca ilgililerle paylaştık. terör.”
Açıklamasında şunları söyledi:

“İdealist bir gelenekten geliyorum. Mustafa Kemal Atatürk de iyi bir idealistti. Kızına bu ismi verdi. Partimizin 6 okundan biri milliyetçiliktir. Bu ve benzeri nedenlerden dolayı son seçimlerde adaylığımın açıklanması bir yılan hikayesine dönüştü. Bu nedenle Hatay gibi önemli bir sınır şehrinde seçimleri kaybetmemi sağladılar. Kaybetti diyorum çünkü dünyanın hiçbir yerinde bir siyasi parti, büyük bir şehre aday gösterilen kişiyi bu kadar tartışmalı hale getirmez. Kampanya süremizin yarısını “Aday mıyız, değil miyiz?” sorusunun cevabını arayarak geçirdik. Sonra kıl payı farkla kaybettik. Ve şüpheli bir şekilde. Bir gün CHP bu hataları daha detaylı tartışacak. Şimdilik partimize zarar vermemek için bunları çok fazla tartışmak istemiyorum. Görüyorsunuz, bütün bu sebeplerden dolayı partim beni suçlu ilan ediyor ve partiden ihraç ediyor. Ne söylemeliyim? Partimizin kuruluş felsefesinden sapmadığımız sürece, günün şartlarına uygun, ülkemize sosyolojik, ekonomik, yönetimsel ve sosyal açıdan sorun yaratmayacak politikasını elbette sonsuza kadar destekleyeceğiz. güvenlik koşulları; Biz buna karşı değiliz. Bu ülkeyi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak siyasetçiler olarak değil, bilim insanları olarak görevimizdir, Atatürk’ümüze sözümüzdür. Bu bağlamda Atatürk’ün liderliğini ve partimizi kalbimizden atabilecek hiçbir güç yoktur!

6

“HATAY’DAN HAREKET BAŞLATACAĞIZ”

Kurtuluş Savaşında savaşan Mustafa Kemal Atatürk’ün kurucu partisi olarak bugün beni ihraç edeceklere söylüyorum ve ilan ediyorum:

Memleketim Hatay, Mustafa Kemal Atatürk’ün kişisel meselesiydi. Bizim için de durum aynı. Yıllarca Hatay Belediye Başkanlığı da yapmış bir Türk vatandaşı olarak yakın zamanda Hatay’dan bir hareket başlatacağız. Neden? Atamızın şahsi meselesi aynı zamanda bizim de şahsi meselemizdir. Ve bizi seven, gerçek Atatürk milliyetçiliği çerçevesinde düşünen arkadaşlarımla birlikte bölgedeki tehditlere karşı yapılması gerekenleri bir manifesto olarak yayınlayacağız. Bu durumu tarafsız bir mesele olarak gördüğümüz için “HATAY HAREKETİ” olarak başlatacağız. Herkesin katıldığı ve katıldığı bir yol izleyeceğiz. Neden? Emperyalistleri ülkemizden, bölgemizden defedelim! Çünkü Cumhuriyetimizin kurucu partisi CHP’nin bu emaneti geleceğe taşıması doğrudur! 25 yıldır muhalefetten arınmayan partimizin ve ülkemizin kaderinin bölünmede değil birleşmede olduğuna itiraz etmek, “değişim” diyenlerin partimizi ihraçlarla bölünmeye mahkûm etmesine itiraz etmek! Parti liderleri bizi kovmak isteyebilir ama Türkiye’ye ve Cumhuriyetimize olan sevgiyi bizden kovmaya kimsenin gücü yetmez! Teşekkür ederim.”

Kaynak: İHABu içerik Recep Demircan tarafından yayınlanmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir