Tarım ve Orman Bakanlığı'nın verilerine göre küresel ısınma, salgın hastalıklar ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi faktörler son dönemde uluslararası alanda “gıda milliyetçiliği” söylemini artırdı.
Ayrıca gıda ticaretindeki korumacı yaklaşımlar, jeopolitik riskler, artan maliyetler, tarım ve gıda sektöründe artan tekelleşme eğilimleri ülkeleri yeni önlemler almaya yöneltmiştir.
Bu kapsamda geçtiğimiz yıl Türkiye'de tarım ve ormancılık sektöründe birçok düzenleme ve yapısal reform hayata geçirildi.
“Üretim ve üretici yüzyılı” mottosuyla ileri teknolojiye dayalı, verimli, güçlü altyapıyla donatılmış, rekabet gücü yüksek, doğal kaynakların etkin kullanımını gözeten sürdürülebilir üretimi hedefliyoruz.
Ülke gündemi olan üretim planlama süreci bütünsel bir yaklaşımla, su odaklı olarak başlatıldı.
Tarımsal üretim planlaması kapsamında 81 ilde üç yıllık üretim planları hazırlamak üzere üreticiler, üretici temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, kamu ve üniversitelerden oluşan teknik komiteler kuruldu.
Yeni sistemin 2024-2025 üretim sezonunda tüm unsurlarıyla hayata geçirilmesi planlanmakla birlikte, stratejik ürünlerin en uygun yerde üretilmesi, üreticilerin pazarlama olanaklarının iyileştirilmesi ve verimliliğin artırılması amaçlanıyor.
Kuraklığa, soğuğa ve hastalıklara dayanıklı tohumlar geliştiriliyor
Jeotermal kaynakların yanı sıra rüzgar, güneş ve biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının da kullanılacağı organize tarım bölgeleri (OTB) hızla yaygınlaşıyor. Bu kapsamda 41 ilde kurulacak 60 OTB'nin yatırım süreci hızlandırıldı.
Tohum başta olmak üzere ülkenin eşsiz tarımsal değerleri korunarak bu alandaki destekler artırıldı. Böylece geçen yıl araştırma enstitülerinde otsu bitkiler için 42, bahçe bitkileri için ise 22 yerli ve milli tohum çeşidi geliştirilirken, ülkede üretilen sertifikalı tohum çeşitlerinin yüzde 40'ı bu tohumlardan oluştu.
Ayrıca Ata Tohumu projesi kapsamında farklı türlere ait 37 yerel çeşit, araştırma enstitüleri adına tescillenerek koruma altına alındı.
Araştırma ve geliştirme çalışmaları ile “Ulusal Arıcılık Projesi” kapsamında 4 adet yumurtacı tavuk yetiştirme hattı, 1 adet etlik piliç yetiştirme hattı ve “Efe Arı” geliştirilmiştir.
Ulusal Halk Koyun Yetiştiriciliği Projesi, 55 ilde 223 alt proje, 23 koyun ve 7 keçi ırkı ve 1 milyon 404 bin 900 baş küçükbaş hayvan materyali ile hayata geçirildi.
Ulusal Halk Mandası Yetiştirme Projesi, 18 ilde 2 bin 742 çiftçiden gelen 29 bin 171 baş mandayla devam ediyor. Bakanlık adına yerel hayvan genetik kaynaklarından 77 ırk/ekotip ve su ürünleri yetiştiriciliğinden 37 tür tescil edildi.
Ayrıca tarımsal üretimin geleceğinin teminatı olan 322 bin 472 genetik materyal gen bankalarında korunmaya devam ediyor. Küresel iklim değişikliğinin etkilerinin her geçen gün daha fazla hissedildiği bu dönemde kuraklığa, soğuğa ve hastalıklara dayanıklı tohum çeşitleri geliştiriliyor.